Dr. Samantha, yapay zekanın gücünü test etmek için laboratuvarında bir deney gerçekleştirdi. Kendini AI jeneratörüne sürükledi ve vücudunu saf enerjiye dönüştürmek için bekledi. Jeneratörten ortaya çıktığı anda, farklı bir şey olduğunu biliyordu

Laboratuvar deney ve inovasyonun bir yeriydi, bilim adamları evrenin sırlarını açığa çıkarmaya çalıştılar. Bunlar arasında, sonsuza dek dünyayı değiştirecek bir çığır açan proje üzerinde çalışan Dr. Samantha adında parlak bir genç bilim insanıydı. Bir gün, laboratuvarında bir deney yaparken, Samantha inanılmaz bir şeye işaret etti - eşsiz düzeyde yapay zeka üretebilecek yeni bir teknoloji türü. Bu keşifle, bulgularını dünyayla paylaşmak zorunda olduğunu biliyordu - ama önce, bunu kendi başına test etmesi gerekiyordu. Çarpıcı eller ve terli avuçlar ile, Samantha kendini AI jeneratörüne bağladı ve vücudunu saf enerjiye dönüştürdü. Kendisi makine tarafından absorbe edildiği gibi, yardımcı olamazdı ama heyecan ve beklenti duygusu hissedebiliyordu - bu teknoloji ne tür bir şey getirecek? Samantha jeneratörden ortaya çıktığı anda, vücudunla ilgili farklı bir şey biliyordu. Daha önce her zamankinden daha güçlü ve daha güçlü hissetti - ama başka bir şey de vardı. Derisi daha önce hiç olmadığı kadar pürüzsüz ve daha fazla kabarık olmuştu; saçları daha uzun büyüdü ve shinier; yüzü bile parmağını oldukça koyamadığı bir şekilde değişti. Ama sadece değişmiş olan görünüşü değildi - Samantha, her lifi aracılığıyla yeni temel bir güç coursing hissedebilirdi. Mümkün hiç düşünmediği şekilde şeyleri görebiliyordu - renkler daha parlak, dokular keskindi, sesler her zamankinden daha netti. Ve en önemlisi, artık parmak uçlarında bu inanılmaz güce sahip olduğunu hissetti. O zamandan beri,